Haftasonu
geldi çattı .. İstanbul da denemediğiniz havuz , gitmediğiniz parti ve Beach
kalmadı.. nem oranı da hayli yüksek .. trafik ve yol çalışmaları hat safhada..
en iyisi telefonunuza indirdiğiniz Türk hava yolları programından bir İzmir
seyahati yaparak , 48 saat olsa da buralardan kaçmayı deneyebilirsiniz..
Bu aralar
Atatürk Havalimanı, ülkedeki durumlarından dolayı bir hayli boş, uçaklarda her
saat yer bulabilirsiniz, hatta uçaklar yanaşma konusunda hiç bu kadar hızlı
olmamışlardı, park yeri sorunu dahi yok…
Bizimde
Çeşme hikayemiz aynen böyle başlamıştı .. 48 saatlik hızlandırılmış turumuzu
sizlerle paylaşmak istedim..
Birinci Gün
Cumartesiyi–
Pazara bağlayan gece saat 02.30 da uçağımız indi , İzmir’in yeni olan havalimanını ilk kez görüyordum ve adeta
büyülendim… Türkiye’de kuşkusuz birincilik koltuğuna oturabilir..
Arabamızı
kiraladıktan sonra , düştük Çeşme
yollarına, istikamet doğru Alaçatı…
Yaklaşık 1
saat sonra otelimize vardık .. Gecenin sessizliğinde , İzmir Otobanında , son ses şarkılar eşliğinde uykumuzdan eser
kalmamıştı…
Alaçatı denince aklıma butik otellerin o
huzurlu hali geliyor , hepsi küçücük , hepsi sıcacık , bazen salaş , bazen
modern .. ama kuşkusuz hepsinin ortak özelliği “samimiyet”…
Hızlı bir
araştırmadan sonra Brera Alaçatı da
kalmaya karar vermiştik.. evet butik otel konseptiyle , diğerlerine göre daha
modern döşenmiş, tam ortasından geçen şirin havuzu, ilgili personeli ile doğru bir tercih
yaptığımıza artık emindik.. ve tabiki organik ege kahvaltısı..
Ekonomik
olan odaları 13m3 ve terasları var ..
zaten 48 saat için fazla bir metrekareye ihtiyaç yoktu.. Dilerseniz daha
büyük ve jakuzili odaları da mevcuttu..
Alaçatının o
güzel havasında , cildimiz dinlenmiş bir şekilde uyanmıştık.. ve ihtiyacımız
olan organik Ege kahvaltımızı yaptıktan sonra Çeşmenin en güzel denizinin
olduğu Fly inn e doğru yola çıktık..
Fly inn
otelimize yaklaşık olarak 10-15 km ydi… mükemmel durgun bir deniz, Bej kafe de yediğimiz lezzetli
yemekler, eğlenmek isteyenlere dj eşliğinde happy hour partileri , denizin
ortasındaki sandalyelerde sohbet muhabbet.. unutmadan denizdeki salıncakta
fotoğraf çektirmezseniz olmaz J.. uzun bir kumsal .. yüzen tatlı evcil hayvanlar
..eğlenen gençler… ve çocuklu bir aileyseniz kuşkusuz burası doğru seçim..
Fly Inn Beach - Çeşme |
Su
sporlarına meraklıysanız , yakınındaki Fun
Beach’i tercih edebilirsiniz.. yine bu bölgede oldukça güzel olduğunu
duyduğum ancak 48’e saate sığmayacağı için gidemediğimiz Zio beach ve Before Sunset
var.. öncesinde rezervasyon yaptırmak gerekebilir..
Çeşme - Fly inn |
Güzel bir
deniz , kum ve güneşin ardından , akşam
Mehmet Erdem’i dinlemek için yolumuzu
Aya Yorgi’de bulunan Sole Mare’
ye çevirecektik.. Buraya gündüz de gelebilirsiniz, Fly inn gibi berrak bir
denizi olmasa da koyda olduğundan dolayı oldukça durgun ve güzel bir deniz
olduğunu söyleyebilirim.. Öncesinde Çeşme
Marina’ya uğradık , bu sene bodrumun aksine daha kalabalık ve canlıydı.. Mekan
öncesi birşeyler içmek istiyorsanız ve 90 lar severim diyorsanız mutlaka işletmeciliğini Salim Bey’in yaptığı , marina
girişinde terasta bulunan Ekşi Limona
uğrayın derim, değişik ve güzel olan kokteyllerden tadın..
Son günümüz..
Alaçatı’da
yine güzel bir sabaha uyanmıştık, istikamet
Aya Yorgi de bulunan KafePi..
size tavsiyem ortaya güzel bir Keyfekeder
kahvaltı sipariş etmeniz , mükemmel gözlemenin de tadına bakabilirsiniz…
Genellikle yaşları 17-24 arasında değişen gençlerin takıldığı bu mekanın
fiyatları da oldukça iyi .. deniz durgun .. Cumartesi ve Pazar günleri çok
kalabalık olduğu için pek önerilmiyor.. bu bölgede yeni açılan Tren Ayayorgi Beach , yada yılların
eskitemediği Babylon’u da tercih
edebilirsiniz, biraz yaş ortalaması büyüsün diyorsanız kuşkusuz Sole Mare.. Akşamları da bu mekanlarda
partiler yapılıyor.. Ünlü dj’ler ve yaz şarkıcıları dediğimiz Demet Akalın ve
arkadaşları sahne alıyorlar..
Sıkıştırılmış
zamanımızda Dost Pidesiz olmazdı..
evet gidin ve sınırsızca yiyin diyebilirim.. Mutlaka Dostaki ve Tahinli Pidesinden
deneyin..
Peki ya Alaçatı sokaklarını gezmeye zaman
olmadı mı ? Bir önceki seyahatimde 1 günde olsa daracık ve kalabalık sokakları
gezme fırsatım olmuştu .. Alaçatı da yapamadıklarım kısmına gelince , Ferdi baba da ne yazık ki balık
yiyemedim, ne yazık ki Hacımemiş
mahallesinde bir şeyler içemedim.. ve ne yazık ki mavi dondurmanın tadına bakamadım.. Sörf yapmaktan hiç anlamadığım
için Alaçatı Marina’ya da uğramadım .. vaktiniz varsa mutlaka bunları da
deneyin derim…
Sevgilerimle
..
EDA..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder